Yeni araştırmalara göre, antibiyotikler çoğunlukla enfeksiyon ve ilişkili bakterilerle savaşmamıza yardımcı oluyorlar. Aynı zamanda vücudun kendi bağışıklık hücrelerinin öldürme aktivitesini de azaltabiliyorlar.
Bu, sonuçlar gelecekte enfeksiyonları tedavi etmek için antibiyotik kullanma şeklimizi önemli ölçüde değiştirebilir. Ayrıca, gittikçe artan antibiyotik direnciyle baş etmenin bazı ipuçlarını da bize gösteriyor.
Jason Yang, “Antibiyotiklerin, özellikle bağışıklık hücreleri olmak üzere, hücrelerle etkileşimi ummadığımız şekilde” diyor.
“Ve antibiyotikler ve çevrel dokularda hücreler tarafından değiştirilen biyokimyasal bağlam, bir ilacın farklı insanlarda veya farklı enfeksiyonlarda nasıl çalıştığını tahminlerimiz için çalışırken önemlidir.” dedi
The antibiotics restricted the immune system in mice. (Cell Host & Microbe)
(Antibiyotikler, farelerde bağışıklık sistemini kısıtladı)
Çalışma, E. coli bakterileri ile enfekte olmuş fareler ve bu farelere insanlara kıyaslanabilir dozlarda verilmiş siprofloksasin adı verilen ortak bir antibiyotik türünü içeriyor.
Hayvanlardaki biyokimyasal değişiklikleri analiz ederken, araştırmacılar metabolizmayı kontrol eden metabolitlerde bir değişiklik buldular: E. coli’yi siprofloksasine karşı daha dirençli kılmak için doğrudan fare dokusu üzerindeki etkisi test edildi.
Dahası, farelerin bağışıklık hücrelerindeki solunum aktivitesini sınırlandırarak, antibiyotiklere maruz kalma, bağışıklık sisteminin E. coli ile savaşma kabiliyetini sınırladı. Makrofajlar ya da büyük beyaz kan hücreleri bakterileri öldürme konusunda daha az etkili oldu.
Araştırmacı James Collins, “Antibiyotiklerin bakteri hücrelerini önemli ölçüde etkileyeceğini varsayarsınız,burada memeli hücrelerinde etkileri tetiklediğini söyleyebiliriz” dedi.
“İlaçlar, aslında tedavi çabalarına ters etki oluşturuyor, antibiyotiklere karşı bakteri duyarlılığını azaltıyor, ayrıca bağışıklık hücrelerinin işlevsel faydalarını azaltacak değişiklikler üretiyor”. dedi.
Bunların hepsi antibiyotik demek, hücrelerde devam eden kimyasal süreçler üzerine düşündüğümüzden daha derin bir etkiye sahip olabilirler. Bunun sonucunda tedavilerin etkinliğinin ne kadar etkili olduğu üzerinde büyük bir etkisi olabilir.
Fakat bu olayn gelişiminin farkına varabilirsek, gelecekte antibiyotik direnci üzerine gerekli düzenlemeleri yapabiliriz.
Ayrıca, antibiyotikler ekstra ilaçlar olsun ya da olmasın, bağışıklık sisteminin etkisini ne kadar azaltabileceği konusu da büyük bir sorun.
Fikir tamamen yeni bir şey değil: Geçen yıl yapılan araştırmalar, antibiyotiklerin insan bağışıklık sistemine bir şekilde zarar verebileceğini keşfetti, ancak bu durumdan etkilenen bağırsak mikrobiyomuydu ve süreçler net değildi.
Farelerdeki bu değişimlerin insanlarda da gerçekleşip gelişmediğini görmek için daha fazla araştırma yapılması gerekecek. Şimdiye kadar bir enfeksiyon ve bir antibiyotik için elimizde veriler var.
Collins, “Geniş bir antibiyotik aralığına sahip çok çeşitli koşullar altında ilave hayvan çalışmaları yapmak ve tedavi altındaki hastalarda metabolitleri ölçmek gerekiyor” diye belirtiyor.
Bulgular Cell Host & Microbe’de yayınlandı.
Kaynak : Tıkla
Bu makaleyi 2 dakikada okuyabilirsiniz.

Moleküler Biyoloji ve Genetik