Nature Medicine dergisinde yayınlanan bulgulara göre; geçen yıl Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan, büyük çapta COVID-19 epidemisine sebep olan ve 70’ten fazla ülkeye sıçrayan yeni SARS-CoV-2 koronavirüs doğal evrimin bir ürünü.
SARS-CoV-2 ve bağlantılı virüslerin genel genom dizi veri analizi virüsün laboratuvarda yapıldığına ya da tasarlanmış olduğuna dair hiçbir kanıt göstermedi.
Makaledeki yazışmadan sorumlu yazar aynı zamanda Scripps Araştırma’dan immünoloji ve mikrobiyoloji doçent doktoru, PhD, Kristian Andersen “ Bilinen koronavirüs türleri için müsait genom dizisi verilerinin kıyaslanmasıyla, SARS-CoV-2 ‘nin kesinlikle doğal süreçlerden köken aldığını belirledik.” dedi.
Andersen’e ek olarak “SARS-CoV-2’nin Yakın Orijini “makalesinde yer alan yazarlar; Tulane Üniversitesi’nden Robert F. Garry, Sidney Üniversitesi’nden Edward Holmes, Edinburgh Üniversitesi’nden Andrew Rambaut ve Kolombiya Üniversitesi’nden Ian Lipkin.
Koronavirüsler büyük çapta şiddetli hastalıklara sebep olabilen virüslerin geniş bir ailesindendir. Koronavirüsün sebep olduğu bilinen ilk şiddetli hastalık 2003 ağır akut solunum yetersizliği sendromu(SARS) epidemisi ile Çin’de ortaya çıktı. Şiddetli hastalığın ikinci bir salgını Suudi Arabistan’da 2012’de orta doğu solunum sendromu(MERS) ile başladı.
Geçen yılın 31 Aralık’ında, Çinli yazarlar, sonradan SARS-CoV-2 olarak adlandırılan, şiddetli hastalığa sebep olan koronavirüsün yeni bir türünün salgınıyla Dünya Sağlık Örgütünü (WHO) alarma geçirdi.
Epideminin başlamasından kısa bir süre sonra Çinli bilim insanları SARS-CoV-2’nin genomunu diziledi ve dünya genelinde araştırmacıların ulaşabileceği bir veri yaptı.
Bilim insanları, insan ve hayvan hücrelerinin dış duvarlarına tutunmak ve nüfuz etmek için kullandıkları virüsün dışında bulunan armatürler, “spike proteinler” için genetik kalıbı analiz etti. Daha ayrıntılı olarak, bilim insanları spike proteinin iki önemli özelliği üzerinde odaklandılar: reseptör bağlanma alanı(RBD), konak hücrelerin üzerine tutunan bir çeşit tutma kancası ve ayrılma bölgesi, virüsün konağı yararak konak hücreye girmesine izin veren moleküler bir teneke açacağı.
Doğal evrim için kanıt
Bilim insanları; SARS-CoV-2 spike proteinlerinin RBD kısmının kan basıncını düzenlemede görevli, insan hücrelerinin dışında bulunan moleküler bir özellik olan ACE2’yi etkili olarak hedef alacak şekilde evrildiğini buldu. SARS-CoV-2 spike proteini insan hücrelerine bağlanmada o kadar etkiliydi ki, doğrusu, bilim insanları bunun genetik mühendisliğinin ürünü değil de doğal seleksiyonun bir sonucu olduğu kararına vardı.
Doğal evrim için bu kanıt SARS-CoV-2’nin temel aldığı moleküler yapıya dayanan veriler ile de desteklendi. Eğer birileri yeni koronavirüsü patojen olarak geliştirmeye çalışsaydı, hastalığa sebep olduğu bilinen bir virüsün temel aldığı moleküler yapıdan inşa etmeliydi ama bilim insanları SARS-CoV-2 ‘nin temel aldığı moleküler yapının henüz bilinen koronavirüslerden ve çoğunlukla karıncayiyen ve yarasalarda bulunan benzer ilişkili virüslerden önemli miktarda farklılaşmış olduğunu buldu.
Virüsün muhtemel orijinleri
Genomik dizileme analizlerine dayanarak; Andersen ve onun çalışma arkadaşları SARS-CoV-2 için yüksek ihtimalle orijinin, olası iki senaryodan birini takip ettiği sonucuna vardı.
Bir senaryoya göre, virüs insan olmayan konakta doğal seleksiyon vasıtasıyla şu anki patojenik haline evrildi ve ardından insanlara sıçradı. Nasıl daha önceki koronavirüs salgınları duyurulduysa bu da öyle, misk kedisi(SARS) ve develere (MERS) direkt maruz kalma sonrasında insanların virüse yakalanmasıyla. Araştırmacılar, yarasa koronavirüsüne çok benzer olduğundan SARS-CoV-2 için yüksek ihitimalle rezervin yarasalar olduğunu önerdi. Direkt yarasa-insan aktarımı için belgelenmiş bir vaka yok, bununla beraber, yarasalar ve insanlar arasında bulunan orta seviye bir konak olduğu öneriliyor.
Bir diğer senaryoya göre, virüsün patojenik olmayan bir versiyonu hayvan konağından insanlara geçti ve şu anki patojenik seviyeye insan popülasyonu içinde evrildi. Örneğin; Asya ve Afrika’da bulunan armadilloya benzeyen karıncayiyenlerdeki bazı koronavirüslerdeki RBD yapısı SARS-CoV-2’dekine oldukça benzer. Karıncayiyenden bir koronavirüs direkt olarak insana ya da misk kedisi veya yaban gelinciği gibi orta seviye bir konak aracılığı ile insana geçmiş olabilir.
kaynak: https://www.sciencedaily.com/releases/2020/03/200317175442.htm
Bu makaleyi 3 dakikada okuyabilirsiniz.