İnsan mini beyinleri kullanılarak yapılan yeni araştırmalar, 5-MeO-DMT olarak bilinen bir halüsinojenik bileşiğin, iltihaplanma, nöral plastisite ve nörodejenerasyon ile ilişkili nöronal sinyal yollarındaki değişiklikleri tetiklediğini ortaya çıkardı.
Çeşitli araştırmalar psychedelic kullanımından fayda sağladı, ancak bu bileşiklerin neden ve nasıl olumlu etkiler ürettiğini bulamayan bu keşif, şimdi kritik önem taşıyor.
D’Or Araştırma ve Eğitim Enstitüsünün çalışma lideri ve araştırma sorumlusu Stevens Rehen, “İnsan nöral dokusunun moleküler işleyişinde psychedelic ile ilgili değişiklikleri ilk kez açıklayabiliriz” diye bir basın açıklaması yaptı.
Geçmişteki araştırmalar, ecstasy (Metilendioksimetamfetamin) ve LSD (Lysergic acid diethylamide) de dahil olmak üzere psychedelic maddelerin antidepresan ve anti-inflamatuar etkiler gösterebileceğini ortaya çıkarmasına rağmen, bilim insanlarının bunun nedenini kanıtlayacak araçları yoktu.
Psychedelics’in beyninde hedeflediği spesifik moleküler yollar belirlenmemiştir.
Bu sorunu çözmek için, bu araştırmacılar, gelişmekte olan aşamalarda insan beynine benzeyen sinir hücrelerinin 3D kültürleri olan serebral organoidleri kullandılar.
Ekip, molekülün hangi yolları etkileyebileceğini belirlemek için bu insan minibeyinlerini tekli dozlardaki 5-MeO-DMT’ye maruz bıraktı. Ekip, psychedelic adlı ilacın yaklaşık 1.000 proteinin ifadesini değiştirdiğini tespit etti.
Daha sonra, bu proteinlerin insan beyninde oynadığı rolleri belirlediler.
Ekip sonuçlarında net bir düzen buldu. Beyindeki lezyona, dejenerasyona ve iltihaba bağlı psychedelic downregulate proteinlere maruz kalma.
Bu, molekülün ve benzer psychedelic maddelerin insan beyninde nöroprotektif bir rol oynayabileceğini ima etti.
Aynı zamanda, 5-MeO-DMT, öğrenme ve hafıza için hücresel mekanizmalara bağlı proteinler de dahil olmak üzere sinaptik oluşum ve bakım için kritik proteinlerin yukarı doğru düzenlenmesine neden oldu.
Rio Grande Üniversitesi, Norte Beyin Enstitüsünün çalışma ortak yazarı Sidarta Ribeiro, “Sonuçlar, klasik psikedeliklerin nöroplastisitenin güçlü bir indüktörü, çok az şey bildiğimiz psikobiyolojik bir dönüşüm aracı” olduğunu açıkladı.
Profesör Draulio Araujo, “Çalışma, bu maddelerin çalışmalarımızda gözlemlediğimiz antidepresan etkilerini uygulayabileceği olası mekanizmaları önermektedir” dedi.
ABD’de, bu psychedelic maddeler sınırlı kalmaya devam ediyor, ancak yeni araştırma düşünceleri değiştirebilir.
FDA’nın ecstasy’nin travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) için “atılımcı bir terapi” olduğuna dair yakın tarihli kararı, milletvekillerini bu ilaçlara erişmek için bazı yasal engelleri ortadan kaldırmaya motive edebilir.
Bu araştırma daha da ileriye götürmeli: “Çalışmamız, yasal kısıtlamalara giren, ancak tıbbi ve bilimsel toplulukların dikkatini çeken maddelerin gizli klinik potansiyelini güçlendiriyor”.
Kaynak : Tıkla
Bu yazı ilk olarak Fütürizm tarafından yayınlandı. Orijinal makaleyi okuyun.
Bu makaleyi 2 dakikada okuyabilirsiniz.
Moleküler Biyoloji ve Genetik